6 Eylül 2010 Pazartesi

GÖZYAŞI SEL OLMASIN

Pakistan,felaketlerin ülkesi.Geçtiğimiz günlerde vukuu bulan sel,Pakistan'ın makus talihini makus bir şekilde perçinler nitelikte. Tahminlere göre 99 depreminin açtığı hasarların on katı kadar hasara neden olmuş.Yani yaklaşık olarak on milyon kişi evsiz kalmış vaziyette.Sadeve evsiz kalınmış olsa yine probem değil;selin yaşandığı bölge tamamen balçık yani yaşanmaz halde.Zaten fakir olan ülke hepten bertaraf olmuş durumda.Acı yine çocuklara,çocuklarından ötürü bağrı yanan annelere... acı en çok eli kolu bağlı serde erkeklik olan babalara...


"Az önce gördüğüm felaket resimlerinden birinde bir çocuk vardı.Çocuğun yüzünde sayabiliğim kadarıyla 19 tane sinek vardı. Çocukların yüzüne sinek değil tatlı gülüşleri yakışıyor."

"Kumabarasında biriktirdiği paraları Pakistan'a yollayan çocuklar..."


Çocuklar, çocuklar...Çamurla oynamayı ne kadar severlerdi halbuki çocuklar...Bu kadar hoyrat olacağını düşünmezlerdi yağmurun ve toprağın...Belki de hoyrat değillerdir.Yağmur ve toprak kim bilir belki de avuçtaki  kaçar endişesiyle çok sıkılan ve öldürülen kuş gibi gördüler çocukları... Yağmur ve toprak onlar için çamur yaparken hiç düşünemediler besbelli onlara bir avuç çamurun yeteceğini...Onları sevindirmek için olanca gücüyle yoğurdular çamuru...Şimdi belki kendini tutuyordur gökyüzü ağlamamak için daha fazla çamur olmasın diye...Çocuklar , cocuklar....

Nazım Hikmet'in dizeleri geliyor birden akla Hiroşima'da ölen kız çocuğu için yazdığı

"Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.



 İzlerken tüylerimin diken diken olduğu,kalbimin kaynadığı gözlerimin dolduğu bir kısa film paylaşayım sizlerle...








KuDReT

Hiç yorum yok: